Hikâyeniz nasıl başladı? Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. Tıbbın benden umudu kesmesine rağmen, iki beyin ameliyatı geçirdikten sonra yaşama yeniden bağlandım. Kaç çocuğunuz var? Çocuklarımın babası doktordu. Lise mezunuydum, AÖF sınavlarına girdim, halkla ilişkiler bölümünü bitirdim. Bilgisayar kursuna gittim. Sonra da sigortacılık mesleğini öğrendim. Ve sigortacıda çalışırken beyin kanaması geçirdiniz. Ameliyattan sonra evime geldim. Küçük çocuğum 16 yaşındaydı. Karşıma geçip oturdu. Boşanmaktan, beyin kanamasından, parasız kalmaktan daha zor. Şok… Hayatımı alt üst etti. Fakat tedirginliğimi belli etmedim. Sırtını sıvazlayıp gönderdim. Sonra tıraşlı kafamı zor kaldırarak bilgisayarın önüne oturdum. Ne olduğunu internetten mi öğreneceksiniz? Evet, çünkü ben transseksüel nedir bilmiyorum. Ben asker çocuğuyum. Katı disiplin içinde büyümüşüm. Nasıl bir çocuktu? Özel bir kolejde burslu okuyordu. Efendi, terbiyeli, çalışkandı. Ben hastalanmadan önce anoreksiya oldu. Yemiyor, kilo almak istemiyor, su içip kepek ekmeği yiyordu. İki de kızları var. Fakat benim çocuğumda bir aksilik, yorganın altından çıkmıyor. Meğer kızları kıskanıyormuş. Onlarla bir alışveriş merkezine gittik. Tişört alalım diye tutturdu. Kabine girdi. İkinci bir tişört götürdüm ve kabinin önünde kalakaldım. Çocuğumun iki tane Seks Hikaye Küçük Kızı çıkmış. Sonra öğrendim, eczaneden doğum kontrol ilacı alıyormuş, göğüs yapsın diye. Doktor önce çocuğumu sonra beni çağırdı. Odadan çıkıyorum ama bacaklarım tutmuyor. Onkolojinin parkında oturdum. Böğüre böğüre ağladım. Neye ağladım biliyor musunuz?
İnanamayacaksınız ama ben ne zaman kapandığımı bile hatırlamayacak kadar küçük yaşta kapandım. Takipteyim :. Çocuğumun iki tane göğsü çıkmış. Ama tabi ben dünya üstündeki en anti-çocuk canlısı insanım ve sosyofobiğim. Bu arada kız ismini aldı.
0 Comments
Hikâyeniz nasıl başladı? Su almaya mutfağa gittim, bardağımı çalkalarken damarım patladı. Bana kimse yardım edemez artık biliyorum. Ben 17 yaşında bir genç kızım. Bu mektubu. Şöyle ki, bu oturduğum evde ve mahallede ikinci senem. Kitap ilk yayınlandığında internette paylaşmıştım ve çok sevilmişti. Her ne kadar kızlığım zorla alınmış olsada kadınım demeye dilim varmıyor. Radyolarda. Konu benim gerizekalılığım ve alt geçitte mendil satan ufaklık. 'da işyerimde beyin anevrizması geçirdim. "Küçük Kız" hikayesi önceki yazdığım hikayelerden. Geçen sene yoktu herhalde.Bu arada yatakta fıldır fıldır olduğundan ve ben de her ikimizi de ıslak kısımdan uzak tutmaya çalıştğımdan renkli bir gecenin başladığını düşünüyordum. Şu an üniversitelerin açılmasını dört gözle bekliyorum, 18 yıldır hayalini kurduğum özgürlüğüme kavuşabilmek için. Bakın, kahkaha atmaktan bahsetmiyorum. Daha 14 yaşındaydım…. Ben de onun parasını istemiyordum zaten. Artık kimseden korkmuyorum, ne babamdan ne başkalarından… Babamın korkusundan taktığım başörtünün, ne bu dünyada ne başka dünyada hiçbir faydası olmayacak bana. Kendim de bir kız olmama rağmen, ilk kez karşımdaki bir kızı çok merak ediyordum :. Dedem biraz harçlık da gönderiyordu. Ne olduğunu internetten mi öğreneceksiniz? Sis kızma ama ben buna çok güldüm. Babasına gelince… Kızını sadece mail attığım fotoğraflarda gördü. Büyük konuşmamak lazımmış. Bana adını soyadını ve faceboktan onu eklememi istediğini yazmıştı. Ağabeyim, buna boyun eğdi ama ben eğmedim. Ve içten içe kızıyorum liseye gitme imkanı olup da bunun kıymetini bilmeyenlere… Güzel bir sınav geçirdim ve fen lisesi kazanacak bir puan aldım. İnsanları asla yargılamamak gerekiyor. Hatta gittim, pazardan renkli renkli sutyenler aldım. Korkmuyorum desem de hala bir korku var içimde. Kesinlikle istemiyordum ama okumak istiyorsam, başka seçeneğim yoktu. Gülmeyi bile unutmuşum hatta. Gerçi her seferinde o duygu gusül abdesti muhabbetiyle bozuluyordu ama olsun. Her gün evden bir hırsızcasına gizlice çıkıp, okula şalla gidiyordum. O parayı verip de tek bir mendil almıyorum, hayıır ona kendini dileniyormuş gibi hissettireceğimi düşünüyorum. Kazandı mı peki sınavı? Dolgulu sutyenleri ellerimle seçtim. Erkek arkadaşının ona kötü davrandığını! Gizli gizli ağlıyorum ama kızım oğlum için ağladığımı bilmiyor. Çocuğumun penceresine geçtim. Yeter ki ben okuyayım, başka bir şey istemiyordu annem. Hem de ağlamak. Hiç parka gidip doya doya oynayamadım.